ÇOCUKLARDA ÖZ DÜZENLEME VE ÖZ DENETİM

ÇOCUKLARDA ÖZ DÜZENLEME VE ÖZ DENETİM

Çocuklarımızın öz düzenleme ve öz denetim becerilerini nasıl geliştirebiliriz?

22.11.2023 96

ÇOCUKLARDA ÖZ DÜZENLEME VE ÖZ DENETİM

‘’GÜNLÜK HAYAT İÇERİSİNDE KENDİNİ KONTROL ETME BECERİSİ YÜKSEK ÖĞRENCİLERİN DİĞERLERİNDEN AKADEMİK OLARAK DAHA BAŞARILI OLDUĞU TESPİT EDİLMİŞTİR.’’

Değerli velilerimiz, öz düzenleme ve öz denetim kavramları son yıllarda yaygınlaşmış, özellikle çocuklarda aranan ve küçüklükte geliştirilmesi gereken özelliklerdendir. Peki öz düzenleme tam olarak nedir? Öz düzenleme; Bireyin hedefe yönelik davranışlarını sürdürmek için uygun olan yöntem ve tutumu geliştirmesi ve gerektiği zaman yardım alması yoluyla kendisini etkili bir şekilde yönetmesi olarak tanımlanmaktadır. Öz Düzenleme bireyin düşünerek, bilinçli ve farkında olarak davranabilmesi için gerekli olan becerileri kapsar. Okulda öğrenme sürecinde okulda önem verilmesi gereken kavramlardır.

Öz Denetim Becerisinin  Bireye Sağladığı Katkılar,

  • Kişinin kendisi ve dünya arasında daha iyi, ideal uyuma sahip olması için kendini değiştirme ve uyarlamasına yardımcı olur.
  • Bireyin etkili bir biçimde değişimini ve kontrol atlında tutma becerisini sağlar.
  • Bireyin kendine zarar verici davranışlardan uzak durmasını sağlar.
  • Bireye hayatı üzerinde bir yetkinlik ve kendini yönetme, yönlendirme gücü verir.
  • Bireyin karşılaştığı problemlerin üstesinden gelme çabasını sağlar.
  • Bireyin kişisel sorumluluklarını kabul etmesini sağlar.
  • Kendisine odaklanmayı sağlar.
  • Farklı kişilerle etkili iletişim kurmasını sağlar ve olgun, sorumluluk sahibi bir kişi olmasına yardımcı olur.

Öz denetim, sadece bireyin kendisine değil, bireyin etrafında bulunan insanlara ve çevresine de yararlıdır. Toplumun en küçük birimi bireyin kendisidir. Bireydeki her gelişme toplumu da etkilemektedir.

Çocuklarda Öz Denetimin Gelişmesini Engelleyen Durumlar

  • Çocuğun her istediğinin hemen yerine getirilmesi,
  • Aile içinde kuralların olmaması ya da olan kuralların sürekli değişmesi,
  • Ailedeki otorite figürünün (anne-baba) etkisizliği, eksikliği ya da anne-babanın sürekli tutarsız davranması,
  • Aşırı baskıcı ya da serbest aile yapısı,
  • Çocuğun istek, beklenti ya da ihtiyaçlarına değer verilmemesi,
  • Çocuğun sorumluluğunda olan işlerin başkaları tarafından yapılması ya da üstlenilmesi (ödevlerini babasının yapması, odasını annesinin toplaması vs.)
  • Yaşına ve gelişim sürecine uygun görevler ve sorumluluklar verilmemesi,
  • Çocuğun davranışlarına, fikirlerine, görüş ve önerilerine değer verilmemesi,
  • Çocuk adına kararlar alıp çocuğun bunlara uymaya zorlanması,
  • Çocuğun kendi başına karar vermesini engelleyecek ve onda yetersizlik duygusu uyandıracak sözlerle itham edilmesi. “Sen yapamazsın”, “Senin gücün yetmez”, “Hayatta başaramazsın” vs.

Çevresinden ve ailesinden bunlara benzer biçimde söz ya da davranışlara maruz kalmış çocuklarda öz denetim davranışı gelişmemekte, bu sebeple de özellikle okul yıllarında uzun ve yorucu süreçleri gerektiren öğrenme ve öğretme süreçlerini yönetme ve kabul etme davranışları zayıflamaktadır. Farklı öğrenme süreçlerini (ödev yapma, ders çalışma, kitap okuma, inceleme ve araştırma yapma, proje tabanlı çalışma vs.) sıkıcı ve bir an önce bitirilmesi gereken zorunluluklar olarak değerlendirmekteler. Bu noktada ise aileler kısa sürede, birden bire sonuç verecek çözüm yolları arayışlarına girmektedirler. Ancak öz denetim becerisini kazanılması için süreç ve okul ile iş birliği gerekmektedir.

Çocuklarda Öz Denetimi Sağlama Yolları

Çocukların öz denetimlerini sağlamaları için üç tip kaynağa ihtiyaçları vardır; kendileri ve diğerleri hakkında iyi duygular, doğru ve yanlışı anlama ve problemleri çözmek için alternatiflerin olması.

Sevgiyi ifade etme ve koşulsuz sevme; sıcak bir ses tonuyla çocuğa yaklaşma ve onu kucaklama bir sevgi ifadesidir ve çocukların istenmeyen davranışları göstermesini önler.

Tutarlı olmak; çocuklar tutarlı bir çevrede iyi gelişecektir. Görüş birliğinde olan tutarlı ebeveynlerin açık bir şekilde belirlenmiş süreklilik gösteren kuralları ve sınırları vardır. Bir gün izin verilen bir davranışa diğer bir gün izin vermemek, çocuğu şaşırtacak ve konulan sınırlara tepkide bulunarak olumsuz davranışlar göstermelerini sağlayacaktır.

İletişimde açık olmak; kullanılan kelimelerin ve hareketlerin çocuğa da aynı mesajı verdiğinden emin olunmalıdır.

Sınırlar koymak; Kurallar bir kaç kelimeyle ifade edilebilecek kadar basit olmalı, çocuğa yapılmasını istemediği şeyleri belirtmekle beraber yapılması istenenleri de açıklamalıdır.

Problem çözme becerisi kazandırmak; problemlerin iyi çözümleri ve kötü çözümleri vardır. Fakat bu farklılığı çocuklar nasıl ayırt edecekler? Eğer bir çocuk kabul edilemez bir çözüm önerirse ona açıkça davranışın kabul edilemezliği açıklanmalı ve nedenleri anlatılmalıdır. O çözüm uygulandığında sonucun ne olacağı tartışılmalıdır. Ayrıca her durum için birden çok çözüm olduğu ve her çözümün de sonucu olduğu açıklanmalıdır. Daha sonra denemesi için olumlu çözümler önerilmelidir.

Çocuğa ve kendinize karşı sabırlı olmak; tüm bunları uyguladıktan sonra yapılması gereken bir şey daha vardır; o da yeni iletişim yolları denerken kendinize ve çocuğunuza karşı sabırlı olmak.

 

Unutulmamalıdır ki bu süreç anne-babalar için de bir öğrenme sürecidir.

‘’HER GELİŞİM DÖNEMİNDEKİ ÇOCUK, NEYİ VE NEDEN YAPMAMASI GEREKTİĞİNİ BİLMELİDİR. BUNUN İÇİN ONA, KURALIN ARKASINDAKİ GERÇEK NEDEN ANLATILMALIDIR.’’

Kaynak;

https://osmangaziokullari.com/cocuklarda-oz-denetim-ve-oz-duzenleme-becerisi/